Bangkok'a, Phuket'ten yaptigimiz yaklasik 1 saatlik bir ucusla variyoruz.
Gece 3'te indigimiz icin sabah 6-7'ye kadar havaalaninda uyumaya karar verdik
ve gozumuze guzel bir yer kestirip 3-4 saat uyuduk. Havaalaninda merkeze kadar
otobusle merkezden hostele ise Grab ile gittik. Bu arada bu gezi boyunca
kaldigimiz en kotu hostel burasiydi. Neden derseniz... Kahvalti sadece iki
dilim ekmek ve cok kotu bir recelden olusuyordu. Banyo ve tuvaletler yeterince
temiz degildi. Odalar da ayni sekilde. Yataklar hic rahat degildi gibi gibi bir
suru neden... Hostele esyalari atip dogruca karnimizi doyurmaya gidiyoruz.
Yakinlardaki bir otelin acik bufe kahvaltisi hemen gozumuze carpiyor ve 350
baht odeyerek biz de kahvaltiya dahil oluyoruz. Otel Fransiz'lara hitap ettiginden
coook uzuuun zaman sonra ilk defa Avrupai tarzda bir kahvalti yaptim. (Cin'de
bu tarz yiyeceklere Western Food deniliyor ve bulmasi bir hayli zor). Daha
sonra sehri yuruyerek gezmeye basladik. Sokaklar oyle temiz, duzenli degil.
Hatta bazi yerler kotu bile kokuyor. Ornegin Singapur'lar kiyasladigimizda
Singapur bildiginiz Avrupa olacakken Asya'ya dusmus gibi bi yerdi. Ama
Tayland'i size sevdiren detaylar cok daha fazlasi. Ulkedeki atmosfer, kendine
has havasi, ufak tefek detaylar... Sokaktaki saticilar, etrafta dolasan tuk
tuk'lar... Gezintimizi tamamlayip hostele yerlestikten sonra aksam icin biraz
daha merkeze gidiyoruz. (Siam Center bolgesi)
Yemegimizi yiyip meshur Lumpini Park'i gormeye gidiyoruz. Aksam saatleri
oldugu icin hava biraz daha katlanilir sicaklikta ve park spor yapan insanlarla
dolu. Fotograflarimizi cekip kendimize guzel bir roof top bar buluyoruz ve
bugunu cok yorulmadan bitirmeye calisiyoruz.
Ikinci gune Grand Palace'i ziyarete ederek basliyoruz. Budist tapinaklarina
girerken hep bacaklarinizi ortmeniz isteniyor eger kisa bir sey giydiyseniz ya
da askili varsa ayni sekilde en azindan T-shirt giymeniz isteniyor. Buraya
girerken de- aslinda tamamiyle bir tapinak degil, adi uzerinde saray; ancak
giriste kol, bacak ortmeden giremiyorsunuz. Zaten bunu dusunup girise bir
dukkan koymuslar alisveris yapabileceginiz. Grand Palace gercekten etkileyici
bir sekilde insa edilmis. Gezmesi cok uzun suruyor ve duvarlarin her birinde
ayri bir isleme ayri bir detay var. Hayranlikla burayi izleyip yonumuzu hemen
meshur Yatan Buda yani Reclining Buddha heykeline ceviriyoruz. Bu arada ufak
bir not. Eger buranin lokasyonunu Google Maps'ten kontrol ederseniz yanlis gosteriyor.
Yani yaklasik 2 saat uzaklikta gibi gosteriyor ve internetten gordugum
kadariyla bir cok kisi bu konuda karmasa yasamis. Halbuki burasi Grand Palace'a
oldukca yakin yurume mesafesinde. Tuk tuk'lara da binmeyin cunku hem
kaziklamaya calisacaklardir hem de zaten gercekten yuruyerek 10 dk.
varabilirsiniz. Reclining Buda'nin resimlerini daha once cok gormustum ama ben
bu kadar buyuk oldugunu tahmin etmiyordum. Girer girmez hayranlikla
inceleyeceginiz ayri bir yapi. Bu arada buraya girerken ayakkabilarinizi
koyabileceginiz posetler var almayi unutmayin yoksa giriste giremeden geri
cevrilirsiniz. Wat Pho bolgesini bitirip
Wat Arun bolgesine geciyoruz. Bunun icin de aradaki kanali 5 Baht odedigimiz
botlara binerek geciyoruz. Bu bolgede Wat Arun disinda gorulecek pek bir sey
yok. Ancak kanal uzerine kurulu evleri gormek istiyorsaniz Wat Arun'u gecip
biraz yurudugunuzde Bangkok'un ruhunu daha iyi hissedebilirsiniz. Turistik
gezilerimizi tamamlayip tekrar bir Thai masaji istiyoruz ve 300 Baht odeyerek 1
saatlik Thai masajimizi yaptiriyoruz. Aksam icin Black Cabin isimli gayet guzel
bir bara gidiyoruz. Burayi internette canli muzik icin gidebilecegimiz barlar
arasinda gorduk. Cikan grup Ingilizce parcalar caliyordu ve gayet eglenceli bir
aksam gecirdik ve boylelikle 2. gunumuzu de tamamlamis olduk.
3.gun icin gunubirlik Pattaya'ya gitmeye karar verdik ve otobus
terminalinden aldigimiz biletlerle yaklasik 2 suren bir yolculukla Pattaya'ya
ulastik. Burda bizi Malezya'da tanistigimiz bir Turk abimiz karsiladi sagolsun.
30 dk'lik vapur yolculuguyla buradaki bir adaya vardik ve burada denize girdik.
Acikcasi Phuket'ten sonra cok hosuma gitmedi genel olarak Pattaya. Aksam soyle
bir Walking Street'te yuruduk. Ama asiri turizm odakli geldi sanirim bize ve
cok kalmak istemedik. Tekrar otobusle Bangkok'a donus yaptik.
Vee Bangkok'un hem de gezimizin son gunu. Gunu biraz alisverise ayirarak
gecirdik. Cin'de bulamadigimiz seyleri ya da orada pahali olan seyleri
stokladik. Bol bol Western Food yedik. Donme vakti ama donmek istemiyoruz. Hava
cok guzel. Tatildeyiz vs derken mecbur donus yolu gorundu. Topladik bavulumuzu
cagirdik Grab'i ve dogru havalanina... Bangkok'tan Xi'an'a direkt ucusla
yaklasik 5 saatte geldik. Ucus cok sarsintiliydi. Oldukca korktuk. Ancak neyse
ki sag salim vardik. Vardik ama hava soguk. Mecbur montlari giyecegiz. Soyle
bir huzunle baktik birbirimize Elena'ya ama iste her guzel seyin bir sonu
var...
Hostelin linkini birakmiyorum cunku gercekten tavsiye etmiyorum. Ismi Feel
Like Home Hostel. Denk gelirse secmeyin : )